Anne & Çocuk

‘Süper kadın’ olmak ya da olmamak

Süper kadın olmak ya da olmamak!

Hayatındaki her alanda mükemmelliği isteyen ve istediği şartlara ulaşamayan bayanlar daha sonra psikolojik sıkıntılar yaşıyor. DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Çocuk ve Gençlik Merkezi Uzman Klinik Psikolog’u Aslı Kızıltoprak Tuna, günümüzde sıklıkla karşımıza çıkan süper anne sendromu hakkında bilgiler verdi.

Günlük hayatta anne, eş, iş kadını olmak bir kadın için aynı anda birçok işi üstlenmek demektir. Bu yoğunluk içerisinde bayanlar büyük sıkıntılara girmektedir. Aynı zamanda bu sıkıntılar yanında çevrenin de bu bayanı yönlendirmeye çalışması durumu daha da kötüleştirmektedir. Bir bayan olarak sizde mükemmelliğe ulaşma çabası içerisindeyseniz büyük bir ihtimalle süper anne sendromu içerisinde olabilirsiniz. Yaşamak istediğiniz bu mükemmel hayat gayeniz nereden gelmektedir?

DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Çocuk ve Genç Merkezi’nde görev yapmakta olan Uzman Klinik Psikolog Aslı Kızıltoprak Tuna bu konu hakkında, bu duyguya sahip olan bireylerde bu sürecin küçük yaşlarda başladığını savunmaktadır. Toplumumuzda kız çocuklarına karşı sergilemiş olduğumuz istediklerini yapıp, sözlerini dinlememiz onlara o yaşta süper kadın olma rolünü öğretmektedir. Ayrıca kız çocuklarımız iyi bir kadın, anne ve eş olmayı kendi annelerini örnek alarak öğrenmektedir.

Annelerin özellikle çocukların gözünde çizmiş oldukları profil fedakar ve başkasını düşünen kişi olarak göze çarptığından çocuklar bu anne profiline özenerek büyümektedirler. Bu sebeple kız çocuklarının ilerde annesine ve babasına karşı daha yakın olacağı ve onlara bakacağı düşünülmektedir. Büyüklerinde bunu gören kız çocuklarının hareketleri ve duyguları zamanla bu yönde gelişmektedir.

Çocukların gözünde süper anne, kocanın gözünde süper eş olmanın eğitimle bağlantısı olduğu savunulmaktadır.

Okulda ve sosyal çevrede sürekli bir yerlerde olamaya çalışan ve çabalayan kız çocukları birde bunun dışında evlerinde de yapması gerekli olan işleri de annelerini gözlemleyerek öğrenmeye çabalamakta diyen Tuna, son zamanların annelerinde çok fazla göze çarpan durumun ise üniversite olduğunu belirtmiştir. Öncelikle bu anneler kariyerleri için eğitime önem verip ardından doğru eşi bulma çabalarına girdiklerini söylüyor.

Bu sendromu yaşayan bayanlarda görülen değişimin aslında 20’li yaşlarda evlenip yaklaşık on yıl sonunda git gide artan telaşlarından dolayı yaşadıklarını söyledi. Etrafımızda dikkatimizi çeken bu durumun yaşanması sonucu oldukça fazla süper kadın profili görebiliriz. Bu kadınlar günlük yaşantılarına hızlı bir girişi sabah uyandıklarında yaparak aceleyle eşine ve çocuklarına kahvaltı hazırlayıp aynı zamanda da iş hayatına kendini hazırlamayı mükemmel bir şekilde başarabilmektedir.

Bir kadın bir gün boyunca çalıştığı işteki yoğunluktan ve oldukça fazla tempodan sonra acele bir şekilde eve gelerek bir de ailesi için evin derlenip toplanmasında ve yemek işlerinde de elinden gelenin en iyisini yapmaktadır. Ayrıca kendi evi dışında yer alan eşinin ve kendi ailesinin de varlığını unutmadan onlarla da ilgilenmeyi başarır. İş dışında kendi sosyal çevresinde yer alan arkadaşlarıyla da vakit geçirmeyi bilir. Kendi kişisel bakımını aksatmadan yapmaya özen gösterdiği gibi eşinin bakımıyla da yakından ilgilenir. Mutlu bir aile birlikteliği için eşi ve çocuklarıyla zaman geçirmeyi asla ihmal etmez. Ayrıca iş hayatındaki başarısı aile ekonomisine olan katkılarını da gözler önüne serer. Maddi açıdan eşine destek olan bu kadın alış veriş ve hesap işlerinde de oldukça tutumlu tavırlar sergiler. Çocuğuyla da ilgilenerek süper anne rolünü de asla ihmal etmez.

Bu mükemmeliyetçilik bireyde psikolojik sıkıntılara sebep olabilir

Tuna, yapabileceğinden fazlasını yapmayı üstlenen bu kadın bir yerden sonra hem fiziksel anlamda hem de ruhsal anlamda bünyesini zayıflatır. Yıprandığının farkına bile zor varır. Farkında olmadan agresifleşmeye de başlarlar dedi.

Oldukça hırslı olmaları yapacaklarını dengede tutamamalarına sebebiyet verdiği için kaygı duymalarına da neden olacaktır. Bu kadınlarda oldukça fazla rastlanan uyku sıkıntısı, vücutlarında hissettikleri kas ağrıları, gerginlik gibi sorunlara çare bulunmazsa daha büyük sıkıntılara neden olacaktır.

Bu sendroma yakalanmış bir bireyin kendine zarar verdiği gibi başkalarını da etkilediğini belirten Tuna, aynı zamanda bu bireylerin eşlerini ve çocuklarını yönlendirmeye ve baskı altında tutmaya çalıştığını da söylemektedir. Tüm sıkıntıları kendi üstlenmeye çalışan bu kadınlar eşine ve çocuğuna fayda sağladığı gibi onların sorumluluk almalarına engel olduğu için büyük bir hata yapmaktadır.

Kendisinin çaba sarf edeceği bir durumla ya da başaracağı bir konu kalmayan eş bir müddet sonra bu durumdan sıkılacaktır. Bu da eşler arasında anlaşamazlıklara ve sıkıntılara sebep olacaktır.

Sizlerde bu Süper Kadın sendromuna yakalanmışsanız;

  • Bahsettiğimiz konuda ki gibi mükemmel kadın olabilmek mümkün müdür? Bireyle doğrularıyla toplum içinde var oldukları gibi yaptıkları ya da yapacakları yanlışlarla da vardır. Kendi kusurlarınızı eleştirerek hem kendinize hem de çevrenizdekilere de zarar vermeyiniz.
  • Kendinizden başlayarak kusurları görmezden gelerek çevrenizdekileri de kusurları ile sevmeye çalışın. Eleştiriden uzak durun.
  • Başkaları için yaşamayı planlamak yerine kendiniz için yaşamayı düşünün. Öncelikle sadece kendinizi ön planda tutun ve kendi mutluluğunuzu düşünerek hareket edin.
  • Malı ya da meli cümleleri kullanmayı yaşamınızdan çıkarın. Bu kalıptaki cümleler hayatımızda ki davranışlarımızı şekillendirecektir. Yapamadığımız zaman suçluluğa kapılmamıza sebep olabileceği gibi üzülmemize ve yetersiz olduğumuzu düşünmeye sebebiyet verir.
  • Birilerinde yardım istemek kötü bir şey değildir. Bu sebeple ihtiyaç duyduğunuzda yardım istemeniz hayatı paylaşmanıza yardımcı olur.
  • Kendiniz için oluşturduğunuz yapılacak listesine ulaşılamayacak hedefler yazmayın. Fakat hayatta öncelikleriniz olacağı gibi beklentileriniz de olsun.
  • Eğer başarısız olmasaydık başarının tadını asla bilemezdik.
  • Sağlığınız ve mutluluğunuz için asla ihmalkâr davranmayın.
  • Her ne kadar seviyor olsanız da karşınızdakine hayır diyebilmelisiniz. Merak etmeyin bu yüzden size sevgisi azalmayacaktır.
  • Kendime güveniyorum ve seviyorum diyebilin.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu